Uzun zaman önce aşağıdaki satırları okuyup çok etkilenmiştim…
“Sorgulamadan, karşılık beklemeden sevmek ve yaşamak… Kişinin kendini bile aşan bir önem ihtiva eder. Ben bu kadar eremedim ama düşünüyorum da yani “bugün telefon etmedi” demeden, “şu an nerede acaba?” diye kendi kendimizi yemeden, “yaş günümü hatırlayacak mı acaba?” diye bir beklenti içine girmeden sevmek… Onun, size ait olmadığını kabul edip, onu özgür yaşamı ile sevmeyi denemek? “ bitecekse biter, bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi” diye düşünüp; onu ve kendinizi yersiz kıskançlıklarla yıpratmaktan vazgeçebilirmiyiz acaba? Hiç beklemeden çalan bir kapıda, onu karşınızda görmek belkide ne güzeldir,? “ Onu boğmadan, kendinizi boğmadan sevebilmek ne güzeldir… Beklentisiz, sormadan, yormadan, bıkmadan öylece sevsek…”
Herkesin kaderinde tarifi kendisine ait olan sevgiyi bulması dileklerimle.
Eksiği ya da fazlası ile.
Sevgiler.