Dikkatinizi çekmiştir, kategorinin adı Stuttering. Kekemeliğin ingilizcesi. Neden bu isimle başladım çünkü güzel kaynaklar ve topluluklar yine hep ingilizce, ben de öyle uygun gördüm.
İlk aktarmak istediğim kekemeliğin ne olduğu değil ne olmadığı, zira iki bin yıldır üzerine araştırmalar yapılan bir konu ve
– Yanlış konuşma alışkanlığı
– Düzensiz nefes almadan kaynaklanan bir şey
– Bir davranış bozukluğu (zaten davranış değil)
– Öğrenilen ya da taklit edilen bir şey DEĞİLDİR.
Peki Kekemelik Nedir?
Buna en güzel tanımı yine Veysel Hocam vermişti ilk gün. “Ah siz kekemeler, ne çekiyorsunuz kekelemeyeceğiz diye!” demiş ben kısa süreli bir şaşkınlık yaşamıştım. Ve şöyle tanımlamıştı: ” Kekemelik kekemelerin kekelememek için harcadığı çabaların toplamıdır.” Sonraki günlerde anladım ne demek istediğini. Saklamak için türlü çabalar ah, ah…
Bilimsel olarak ise kekemelik genel olarak 2-5 yaş arasında dil gelişim sürecinde meydana gelen akıcı konuşma bozukluğudur. Sadece bir “a” harfi için bile yüzümüzde 300 kasın kullanıldığını ve konuşma merkezinden 1400 emirin gidip geldiğini varsayarsak da aslında oldukça zor bir eylem ve aksamların olması çok çok çok do-do-do ğal.
Ailelerin zannettiği gibi birden olmuyor aslında, sadece dolu bardak taşınca farkediyor aileler. Onlar için erken ve düzgün konuşan çocukları birden kekeliyor oluyor, bunu da korku, nazar ve bilimum ilginç fikirlere bağlayanlar var 🙂 Ancak bilimsel olarak işler pek öyle değil. Bu arada kekeleyen bir çocuğunuz varsa ailenin tutumu inanılmaz derecede önemli. Ve azalma olmadığını farkeder etmez bir uzmana gitmekte fayda var. En doğru aile müdahelesini uzmandan öğrenirsiniz ancak ne yapılmaması gerektiğini ben bile biliyorum 😀 Görmezden gelmeyin, çocuğun kekemeliği yokmuş gibi davranmayın. Onu bu durumla kendi kendime uğraşmak zorunda bırakmayın lütfen.
Bu arada yine kişisel bir gözlem, ailelerin bakış açısı ile ilgili. Özellikle anneler kendilerini çok suçlayıp yanlış bir davranışları ile bunun olduğunu düşünüyor. Ama kekemelik bilimsel bir olgu, yani anne çocuğuna kötü ya da yanlış davrandı diye olsaydı her yanlış davranılan çocuğun kekeme olması gerekirdi. Ailenin çocuğa davranışının bunun üzerinde direk etkisi yok 🙂
Yukarda söylemek istediğimi yetişkinler için de şöyle değiştirebilirim aslında. Kekemelikten dolayı kişide psikolojik sorunlar meydana gelebilir. Ama kekemelik psikolojik sorunlardan meydan gelir demek pek de doğru olmuyor. Genelde tek taraflı bir etki söz konusu. Yani kekemelik ilerleyen yaşla birlikte psikolojimiz üzerinde olumsuz etkilere sahip olabiliyor. Olabiliyor değil oluyor . Eğer Veysel Hocayla tanışmamışsa halinden memnun kekeme görmedim. Genel olarak kendimizi sevmiyor bunu bir eksiklik kabul ediyoruz. Tabi olaya bilimsel ve teknik olarak bakınca epeyce bir şeyler değişiyor.
Aaaaa bir de şarkı söyleme konusuna değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere şarkı söylerken kekelemiyoruz. Bunun sebebini öğrenince resmen aydınlanma yaşamıştım 😀 Beynin konuşma ve şarkı söyleme merkezleri farklı olduğu için şarkı söylerken kekelemiyoruz. Yani nefes ve diyaframla falan alakası yok. Yine aklıma şu saçma sapan yalancı kurumlar geldi, sinirlendim!
Temel olarak kekemeliğin tanımı benim için böyle değişti. Gelecek yazıyı kekemelerin kafasındaki düşüncelere ayırmayı planlıyorum.
Umarım siz de benim ka-ka-kadar aydınlanmışsınızdır.
S-s-sevgiler